Wednesday, August 1, 2007


Efendim. Türkiye Cumhuriyeti başbakanı bildiğiniz gibi şehitlerimizin yakınlarını sorgulamak üzere bir eylemde bulundu. Bu eylemi kendisine yonttuğu laf ise şöyleydi. "Camilerde siyaset yapılsın istemiyoruz."
Peki bu başbakan "Minareler süngümüz olacak" derken neyi ifade ediyordu?
Ya Hrant Dink'in cenazesini takdire şayan bulup, şimdiki cenazelerdeki insanlara neden "edepsiz, terbiyesiz" dedi. Hrant Dink cinayetinde “Katil devlet hesap verecek!” lafına neden alınmadı? Onları neden elinde kamera pusuda izlemedi?

İşte kendisinin incileri:
"Şehit cenazelerinde, cami meydanları çok çok çirkin, edebe aykırı sloganların atıldığı bir yer haline getiriliyor. İmam konuşurken yuhalanıyor. Hrant Dink'in cenazesine bakın. Mutafyan'ın konuşması sırasındaki adaba bakın. Bizdeki cenaze törenine bakın. Hükümete yönelik eleştiriler varsa partiler miting meydanlarında bunları dile getirsin, söylesin, uyarsın. Bunu cenazelere taşırsanız takdire şayan bir yeri olmaz"

Peki buna ne demeli:
"Bu terbiyesizliği yapmış olanlar ne İslami görevi ne insani görevi yapmak için geliyor. Tamamen bunların dışında bir görevlendirmeyle oraya geliyorlar. “

Albayrağımıza sarılı yatan cansız bedenlere "kelle" yakıştırmasını yapmış, bu ölü canların tek sorumlusu öcalana "sayın" demiş bir başbakan...
Şimdi de ciğeri yanmış insanları alıp sorgulamaya kalkıyor. Bu gaflet değil de nedir? Siz isyan etmiyor musunuz?

No comments:

Post a Comment